Site icon Halim Hanyaloğlu

Nasıl Başladım

Çocukluğumdan beri oyunlara karşı tutku derecesinde ilgim vardı. Hatta daha ileri yaşlarda bu tutkumu işime taşıdım! Örneğin “Business Game” olarak adlandırılabilecek simülasyonlar tasarladım. Bunlar ya “Monopol” benzeri “Board Game” ya da “Excel” destekli oyunlar oluyordu ve Yönetim, Finans, Satış vb eğitimlerde işlenen konuları desteklemek için uygulanıyordu. Hobi olarak da, ev ortamında oynanabilecek, kolaylıkla temin edilebilecek malzemeler ile  dizayn ettiğim “Masa Üstü” oyunlar var. İlginç olanı, esas görevim Danışmanlık ve Yöneticilik yapmak iken, işin içinde oyun olması ve bir konuyu alıp daha üst konuma taşıma arzusu ile üstüme vazife olmayan konulara burnumu sokmam idi. Tabii bitirmeden rahat edemediğimden kendime ek iş çıkarmış oluyordum Aynen burada yaptığım gibi! Ama şirket hayatımda bu durumdan hiç rahatsızlık duymadım. Umarım bu Blog işi de öyle olur!

Briçe nasıl başladığıma dönecek olursam, 10 yaşında iken tek başıma evde King oynayabiliyordum. 15 yaşına geldiğimde bilmediğim kağıt, taş, zar vb oyun yoktu. Tek eksik Briç oyunu idi. Çevremde oynayan da olmadığından öğrenme şansım pek yoktu. Gerçi kıraathanelerde “Kahve Briçi” denen bir oyun vardı. Ama o zamanlar oralar bira içilen yerler de olduklarından 15 yaşında ki çocuğa pek uygun yerler değildi.

Daha sonra Charles Goren in kitabını buldum ve içinden notlar çıkardım. Ama tabii bildiğiniz gibi, Briç sadece okuyarak olmuyor. Alıştırma yapabilmek için anne, baba ve kardeşime öğretmeye çalıştım. Şöyle oynuyorduk, masada Goren e göre deklarasyon verileri olan bir sayfa vardı. Herkes buna bakarak konuşuyordu. Evde sık sık King, Oel gibi oyunlar oynandığından kağıtları oynama kısmında sıkıntı yoktu! Aynı yöntemle bir kaç arkadaşımın da Briçe başlamasına vesile oldum. Kendi aramızda oynadığımız oyunu daha ileri götürmek amacı ile 75-80 yılları arasında zaman zaman, Boğaziçi Üniversitelerinde genellikle öğrencilerin katıldığı turnuvalara katılmaya başladık. Bunu şimdi “Cahil cesareti” olarak görüyorum! Bize “hangi sistemi oynuyorsunuz?” diye sorduklarında, o yıllarda bile Goren sistemi eski moda kabul edildiğinden, sıkılarak “Bir az ondan biraz bundan!” [ortaya karışık der gibi] cevap veriyorduk.:)

O yıllarda genellikle Acol (İngiliz), Precision (Çin) gibi Briç sistemleri oynanıyordu. Turnuvalara katıldığımız son yıllarda Fransız sistemi olarak 5li Majör oynanmaya yeni başlamıştı. Tabii biz ancak Goren kitabındaki kadar bildiğimizden sadece sistemlerin adını bilip, içeriğini bilmiyorduk. Aradan yaklaşık 40 yıl geçmesine rağmen Boğaziçi Üniversitesindeki turnuvalardan aklımda kalan 3 şey var. Biri hiç dişe dokunur bir başarı gösterememiştik. Diğeri yemekhane masalarında oynuyor olmamız. Son olarak da, değişik oyun stili ile çok başarılı olan iri yapılı genç. Bu genç benden sadece bir kaç yaş büyüktü ama dikkatimi çeken bir oyun stratejisi vardı. Turnuvalara genellikle farklı bir kız öğrenci ile katılırdı. Buraya kadar ilginç olan ne var ki diyeceksiniz! İlginç olan bu partnerlerin Briç bilgisi bizim bile acemi diyebileceğimiz seviyede olması idi. Ancak bu genç oyun masasında ne yapar ne eder oyunu kendi üstüne alırdı. Ortağının kontratı oynadığına çok az şahit olurdum. Ayrıca kontrat seviyesini diğer masaların bir kaç seviye üstünde bağlar ve başarırdı! Bu kişi daha sonra hem yurt içinde hem de milli takım düzeyinde başarılara imza attı. En son başarısı, geçen ay İtalya da yapılan 8. Avrupa Açık Şampiyonasında Çiflerde Nezih Kubaç ile birlikte yaklaşık 250 çift arasından 1. olması. Şu anda, kendisi tüm zamanlar masterpoint sıralamasında, platin büyük usta statüsü ile ikinci sırada. Ama daha da önemli özelliği, şu anda Türkiye Briç Federasyonu Başkanı olarak görev yapması!

Bu vesile ile Nafiz Zorlu’ya, bizim gençliğimizde olduğu gibi, gençlerin ilgi duyabilmesi için Briçi sevdirici ve yaygınlaştırıcı çalışmalar yapması yolunda başarılar diliyorum.

Nihayet Testimize geldik. Bu seferki konu Kart Kombinasyonlarında Güvenli Oyun üzerine. Benim tecrübem Briçe yeni başlayanların en çok karıştırdığı konu olması. Bazen öyle, bazen böyle oynayayım derken karışıklık oluyor. Bazı oyuncuların böyle bir durumda kaldıklarında içlerinden “yazı gelirse büyük”, “tura gelirse küçük” oynarım gibi kura çektiklerini  düşünüyorum.:)

İyi eğlence dileklerimle.

http://vubridge.com/QM/Users/hhanyaloglu@gmail.com/KKG03.php

Halim Hanyaloğlu           

 

 

Exit mobile version
Araç çubuğuna atla